Pazartesi

"Controlling virus-character"

Araştırmayı yöneten, Stanford Üniversitesi’nden Jesse Fox, insanların sanal benzerlerini yani avatarlarını taklit etme eğiliminde olduğunu söylüyor. Fox, “Sanal dünyadaki figür, kişiye fiziksel olarak ne kadar çok benzerse etkileme gücü de o kadar fazla oluyor” diyor. Araştırmada, sanal ortamdaki benzerini spor yaparken gören deneklerin daha sonra spor yaptığı, kendine benzemeyen figürleri spor yaparken izleyenlerdeyse bu eğilimin düşük olduğu görüldü. Çalışmaya katılanlar özel tasarlanmış başlıklar giyerek ekranlar aracılığıyla da avatarlarının içinde oldukları hissini yaşadı. Kişiyle sanal benzeri arasında anlık bir bağ oluştuğunu, bunun da kişinin bilinçaltına yerleştiğini anlatan Fox, Amerikalı yönetmen James Cameron’un ‘Avatar’ filminin de sanal benzerlerin gerçek kişi üzerindeki etkisine ilgiyi artırdığını söylüyor.
http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetay&ArticleID=982732&Date=27.02.2010&CategoryID=79
http://blog.milliyet.com.tr/Beyin__Hack_lemek/Blog/?BlogNo=101517

TORUK MAKTO
Bilim alanında duyduğumuz gelişmeler zaman zaman korkutucu olabiliyor. Bunlardan bir tanesi de MIT labaratuvarlarında çalışmaları yürütülen Beyin Kontrolü.
Parlak mavi lazer ışınları ve alglerden elde edilen virüsler kullanılarak beynin kontrol edilmesi çalışmanın amacı. Mavi ışığa hassas olan bu virüsler beyindeki bir kısım hücrelere çok küçük bir noktada enjekte ediliyor. Enjekte edildikten sonra beyindeki nöronlar ile özel bir kanal sınıfından etkileşmeye başlıyorlar. Virusün bulaştığı nöronlar üzerine mavi lazer ışınının tutuması ile kanal açılıyor ve iyonlar hücrelere gönderiliyor. Böylece nöronlar ateşlenmiş oluyor. Buradaki en önemli nokta virüslerin sadeceişlevlerini yerine getiremeyen problemli nöronlara bulaştırılması. Bu sayede beynin geri kalan kısmı hasar görmeden normal fonksiyonlarına devam edebiliyor.
MIT nöro-bilimcileri Ed Boyden ve Xue Han bu çalışmayı öncelikle balıklar, kemirgenler ve sineklerde deneyip başarıya ulaştıktan sonra insana en yakın canlı olan maymunlarda denediler. Maymunlar üzerinde yapılan çalışmanın amacı ise temelde şizofreni, depresyon, kompalsif bozukluklar gibi beynin kimyasından kaynaklanan hastalıkların çözümünde gelişme kaydedebilmek.
Anlaşılan o ki gelecekte beyin kontrolü artık sadece filmlerde veya bilgisayar oyunlarında olmayacak. Belki de gelecekte hepimiz birer jedi olup mind-trick yapabiliriz.
.
.